Nasılsın yeğenim, iyi misin? Ben çok yorgunum. Dün akşam Süpürgeci Sülo kod adlı seyis yeğenimle gizli bir görüşme yaptım. Bana kripto bir mesaj verdi. Ama çok zordu. Onu çözmek için saatlerce düşündüm. Üstün zekamı, kriptolok bilgimi devreye soktum ama olmadı. Ben de pardösümü üstüme çekip sokağa çıktım. Başım önde düşüne düşüne yürümeye başladım.
Yürürken Sülo yeğenin sözlerini aklımdan geçiriyordum: "Patron, şu anda moralim çok bozuk. Düşmanım olan iki seyis, yavuklumun önünde bana efelendi. Gururum kırıldı. Yavuklum karalar bağladı. " Ama bir türlü anlayamıyordum. Bir iki saat yürüdükten sonra bir de ne göreyim? Kocaeli'ne varmışım.
Hemen ilk gördüğüm kahveye girdim. Kendime köpüklü bir yorgunluk kahvesi söyledim. Onu yudumlarken hâlâ Sülo yeğenin sözleri kafamda plak gibi çalıyordu: "İki seyis efelendi. Gururum incindi. Karalar bağladım." Kahvecinin çırağına yüklü bir bahşiş verip otogarın yolunu tuttum. İstanbul'a giden ilk otobüse bilet aldım.
Koltuğuma geçip camdan dışarıya baktıktan sonra uykuya daldım. Rüyamda çölün ortasındaydım. İki beyaz atlı, beyaz elbiseli, aksakallı bana doğru dörtnala geliyordu. Yanımda durdular. Biri elini uzatıp "Atla Nalko! Peşimizdeler" dedi. Arkama dönüp baktığımda bir de ne göreyim? İki Bond çantalı, siyah gözlüklü onları ciple takip ediyor. Biri direksiyonda, öbürü de cipin üstündeki camdan çıkmış, kaleşnikofunu bize doğrultmuş. Onların TJK Reisi'ne çalışan FBI ajanları olduğunu anlamam uzun sürmedi.
Aksakallılar birbiriyle yarışıyordu. Sonunda bir mağaraya vardık. FBI ajanlarını atlatmıştık. Mağarada iki nehir şırıl şırıl akıyordu. Hizmetkarlar bizi masaya davet etti. Önümüzde kuş sütü eksikti. Aksakallılar masadan birer tavuk budu alıp yemeye başladılar. Beni de buyur ettiler. Kuzu budunu alıp mideme indirdim. "Nalko, seni dertli gördük. Sabahtan beri yarınki müthiş kurgunu bekliyoruz. İçinden çıkamadığın ne var? Eğer anlatırsan sana yardım etmemiz mümkün olabilir" dediler. Onlara durumu anlattım. Kripto mesajı çözmeleri an meselesi oldu. Sülo yeğenim bana El Patron'u vermişti. Sonra birden tüfek sesleri geldi. FBI yerimizi uydudan bulmuştu.
Kan ter içinde uyandım. Bir de ne göreyim yeğenim? Yanımda bir aksakallı oturuyor. Ona dönüp baktığımda bana göz attı. Sonra da önündeki koltuğun arkasındaki kefede duran bülteni cebine koyup ilk durakta indi.
Aldığım istihbarata göre sitedeki yeğenlerim hâlâ zor durumdaymış. Onlara omuz vermiyor, müthiş kurguları söğüşleyip arkana bakmadan çıkıyormuşsun. Bunu kabullenmem mümkün değil. Gözlerinden öperim, şansın bol ola.
Nalkapon İstanbul At Yarışı Tahminleri
2,1,11 // 7,3,104,5,11
1 EL PATRON BANKO
4,5,1,3
1,5,2 // 7,3
4,5,1,6